nastasiadis’in önerilerinin ana eksenini Ercan Havaalanı’nın BM kontrolüne verilmesi ve buna paralel olarak KKTC’nin, BM’nin Maraş ile ilgili kararlarına uyması bulunuyor.
Gazete diplomatik çevrelerin, “her kararın bir bedeli var. Şu anda istediğimiz Maraş’ı kurtarmak. Elde edilecek kâr ile zarar kıyaslandığında Maraş’ı kurtarmak her türlü bedelden ağır basar” yorumlarını öne çıkardı.
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Perşembe gecesi RİK’e yaptığı açıklamada AB’deki ortaklarının, Maraş’taki Türk faaliyetlerine cevap olarak GYÖ’ler ileri götürmelerini telkin ettiği açıklamasına işaret eden gazete bu yönde ağır baskı yapan ülkelerden birinin, Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan Almanya olduğunu yazdı. Almanya’nın “krizi hafifletmek için, güven yaratıcı önlemler gerekir” telkinini son dönemde birçok kez dile getirdiğini ekledi.
Avrupalı ortaklarının bu mesajları ve BM Güvenlik Konseyi’nde kaydedilen benzer tavrın Rum yönetimini etkilemiş göründüğüne dikkat çekilen habere göre Kasulidis, perşembe akşamki açıklamasında “Başkan, ciddi güven yaratıcı önlemleri görüşmeye hazır olduğunu söyledi” dedi, şunları ekledi:
“Başkan, Timbu (Ercan) Havaalanı’nın BM’nin yönetimi altına verilmesini ve buna karşılık BM’nin kapalı Maraş ile ilgili kararlarının uygulanmasını başlangıç pozisyonu olarak tarif etti. Bu bölge (kapalı Maraş) yasal sakinlerinin geri dönmesi hedefiyle BM’nin gözetimine verilmelidir. Hükümet, bugün yasadışı olan Timbu Havaalanı BM’nin kontrolüne verilirse ambargo dediklerinin ve dolayısıyla Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun kalkması demek olur.”
“Bu jest reddedilmezse başka alternatifler de var”
Gazete Rum yönetiminin, Anastasiadis’in bu “jesti” reddedilmezse Kıbrıs Türk tarafıyla görüşmek niyetinde olduğu başka hareketlere de hazırlandığını yazdı. Kasulidis’in Anastasiadis’in atacağı GYÖ adımlarına göndermede bulunarak “alternatif öneriler de var, bırakın şimdi değil, zamanı geldiğinde sunalım” dediğini aktardı.
Gazeteye göre Rum yönetiminin BM Genel Sekreterliği ve AB yetkililerinin fırsatı yakalayıp Anastasiadis’in GYÖ önerisini ileri götürmesini bekleyeceğini ima eden Kasulidis önümüzdeki dönemde gerek AB yüksek Temsilcisi Josep Borrell gerek BM genel Sekreteri’nin yeni Kıbrıs temsilcisi Colin Stewart ile “Anastasiadis’in jestleri prizması altında” GYÖ’ler konusunu görüşecek.
Yoannis Kasulidis “Biz bazı hareketlerde bulunmalı ve aynı zamanda uluslararası unsurun ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin Ankara’ya yöneldiğini görmeyi beklemeliyiz. Şartlar oluşursa (GYÖ’leri kast ederek) bu, daimi üyelerin Ankara’yı ikna etmek için iyi niyet misyonlarını kullanmaya gelecekleri yer olacak” dedi.
Rum tarafının, KKTC’nin ayrı egemenlik ve iki devlet çözümü tezini kabul etmesinin söz konusu olmadığını söyleyen Kasulidis “Türk tarafı sadece iki ayrı devlet çözümü istediğini söylemiyor, bunu, müzakerelerin devam etmesi için de talep ediyor” dedi.